Yaş çay alım fiyatına yüzde 73 artışla kiloda 6,70 lira ve kilogramda 30 kuruş dayanak priminin açıklanmasının akabinde Çaykur, çaya ortalama yüzde 43,71 oranında artırım yapmıştı. Artırımın akabinde vatandaş ucuz çay arayışına girdi. 21 Mayıs Birleşmiş Milletler (BM) Milletlerarası Çay Günü’nde daldan kıymetli bir ikaz geldi. Dünya Çay Komitesi’nin hazırladığı rapora nazaran Türkiye, kişi başı çay tüketen ülkeler listesinde birinci sırada yer alıyor. Dünya Çay Raporu’na nazaran Türkiye’de yıllık kişi başı çay tüketimi koronavirüs salgını sürecinde daha da artarak son 2 yılda 3,5 kilogramdan 4 kilograma yükselmiş durumda. Tüm bu dataların, çay aşığı olduğumuzu doğruladığını söz eden MÜMSAD İdare Şurası Lideri, besin mühendisi Ebru Akdağ, yeme-içme kültürümüzde kıymetli bir yere sahip olan bu lezzetli içeceği sağlıklı şartlarda tüketmenin değerini hatırlattı.
“BİLİNEN VE MUTEBER MARKALAR TERCİH EDİLMELİ”
Çaylar için kalite ve hijyen şartlarının olmazsa olmaz olduğunu vurgulayan Akdağ, “Hammadde temininden hijyenik üretim süreci ve tüketiciye satılmasına kadar tüm etaplarda çayın inançlı ve halk sıhhatini riske atmayacak biçimde olması gerekir” dedi. Akdağ, şu bilgileri verdi: “Kaliteli hammadde temini, tüm besinlerde olduğu üzere burada da kilit rol oynuyor. Üretimin her kademesinin tüketicinin güvenliğine uygunluğunu bilmek, biz çay aşıklarının hakkı. Lakin bunun cevabını açıkta satılan çaylarda bulamıyoruz. Türk Besin Kodeksi’ne nazaran çaylar, dökme olarak satılamıyor. Üstelik açıkta satılan her eserde olduğu üzere çayda da eserin içine farklı hususlar karıştırılması mümkün. Ne kadar müddettir, nasıl ve hangi şartlarda saklandığına dair de bilgimiz olmuyor. Hasebiyle bu çeşit eserleri tüketmek sıhhat açısından değerli riskler taşıyor. O nedenle her eserde olduğu üzere çok ağır olarak tükettiğimiz çay konusunda da muteber ve ambalajlı markalar tercih edilmeli.”
“DENETİMSİZ BİTKİ ÇAYLARI, SIHHAT İÇİN TEHLİKELİ”
Türkiye’de daha çok siyah çay tüketilse de bitki çaylarına olan ilginin de süratle artığını söz eden Akdağ, kelamlarına şu halde devam etti: “Bitki çaylarının inançlı ve tesirli bir formda tüketilmesi için hakikat bitki çeşidinin, yanlışsız ölçülerde seçilmesi çok değerlidir. Örneğin, birçok papatya çeşidi var ve hepsinin görünümü neredeyse birebir olsa da hepsi insan tüketimi için uygun değil. Hıfzıssıhha’nın zehir müracaat merkezi kayıtlarında çok sayıda papatya zehirlenmesi hadisesi var. Bu yüzden, çay konusundaki en temel sorunlardan biri olan, denetimsiz ve rastgele bir kontrolden geçmeden tüketicilere sunulan ve tüketici sıhhatini tehlikeye atan bitki ve meyve çaylarına dikkat etmeli, inançlı ve etken hususundan faydalanmak istediğiniz çaylar için bilinen markaların poşetli ve paketli eserlerini tercih etmelisiniz.”
