Gazze’ye insani yardım ulaştırmak için yola çıkan Madleen gemisi Türk aktivisti serbest kalıyor haberi, uluslararası kamuoyunda yankı uyandırdı. Özgürlük Filosu Koalisyonu’nun 1 Haziran 2025’te İtalya’nın Katanya limanından hareket eden gemisi, İsrail ordusunun 9 Haziran’daki müdahalesiyle Aşdod Limanı’na çekilmiş, aralarında Türk aktivist Hüseyin Şuayb Ordu’nun da bulunduğu 12 aktivist gözaltına alınmıştı.
İsrail makamları, 8 aktivistin sınır dışı edilene kadar gözaltında tutulacağını açıklarken, 31 yaşındaki Ordu’nun 12 Haziran’da serbest bırakılarak Almanya’ya gönderileceği duyuruldu. Ordu’nun barışçıl duruşu ve gözaltı öncesi yaptığı vicdani çağrılar, sosyal medyada gündem oldu.
Geminin Cesur Misyonu
Madleen gemisi, Gazze’deki insani krize dikkat çekmek ve bölgeye bebek maması, tıbbi malzeme, su arıtma kitleri gibi hayati yardımlar ulaştırmak amacıyla yola çıktı. Adını Gazze’nin ilk kadın balıkçısı Madleen Kullab’dan alan 18 metrelik yelkenli, 7 farklı ülkeden 12 gönüllüyü taşıyordu. Türk aktivistler Hüseyin Şuayb Ordu ve Yasemin Acar, bu misyonda yer alarak İsrail’in ablukasını protesto etmeyi hedefledi. Ancak gemi, uluslararası sularda İsrail ordusunun baskınıyla durduruldu. Aktivistler, can yeleklerini giyerek barışçıl bir şekilde beklediklerini belirtmiş, Ordu sosyal medyada, “Türk olduğum için günah keçisi seçilebilirim, hiçbir direniş göstermeyeceğim” diyerek dünyaya seslenmişti.
İsrail’in Müdahalesi ve Gözaltı Süreci
İsrail ordusu, Madleen gemisi Türk aktivisti serbest kalıyor gelişmesinden önce, gemiye 9 Haziran’da uluslararası sularda müdahale etti. Baskın anlarında aktivistlere telefonlarını kapatmaları emredildi, gemi Aşdod Limanı’na çekildi. Gözaltına alınan 12 aktivist, Tel Aviv’deki Ben Gurion Havalimanı’na götürüldü. İsrail Dışişleri Bakanlığı, bazı aktivistlerin sınır dışı edileceğini, ancak evrakları imzalamayı reddedenlerin mahkemeye çıkarılacağını belirtti. İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz’ın, aktivistlere 7 Ekim 2023 Hamas saldırılarına dair videolar izletilmesi talimatı ise insan hakları savunucuları tarafından psikolojik baskı olarak eleştirildi. Türkiye Dışişleri Bakanlığı, müdahaleyi “uluslararası hukukun açık ihlali” olarak niteledi.
Şuayb Ordu’nun Hikâyesi
Aslen Osmaniyeli, 31 yaşındaki Hüseyin Şuayb Ordu, ilahiyat fakültesi mezunu ve Almanya’da serbest meslekle uğraşıyor. 2017’den beri eşi Sümeyra Akdeniz Ordu ile evli olan Ordu, Filistin davasına destek için uzun süredir gönüllü çalışıyor. Madleen gemisine katılma kararını “vicdani bir sorumluluk” olarak tanımlayan Ordu, baskın öncesi yaptığı videolu açıklamada, “Eğer bana zarar gelirse, bilin ki hiçbir eylemde bulunmadım” diyerek barışçıl duruşunu vurguladı. Ordu’nun bu mesajı, Türkiye’de ve dünyada geniş yankı buldu. Ailesi ve destekçileri, serbest bırakılma haberini sevinçle karşıladı, ancak diğer aktivistlerin durumu için endişeler sürüyor.
Gözaltındaki Diğer Aktivistler
İsrail, Ordu’nun serbest bırakılacağını açıklasa da, gemideki 8 aktivistin Ramle kentindeki Givon gözaltı merkezinde tutulmasına karar verdi. Aralarında Avrupa Parlamentosu üyesi Rima Hassan ve Almanya vatandaşı Yasemin Acar’ın da bulunduğu bu aktivistlerin, sınır dışı evraklarını imzalamayı reddettiği için 8 Temmuz’da yeniden mahkemeye çıkarılacağı belirtildi. İsrail hukuk örgütü Adalah, gözaltı kararını “hukuk dışı” olarak nitelendirerek, aktivistlerin ya Gazze’deki görevlerine devam etmesi ya da ülkelerine güvenli bir şekilde gönderilmesi gerektiğini savundu. Özgürlük Filosu Koalisyonu, aktivistlerin güvenliği için diplomatik girişimlerin artırılmasını talep ediyor.
Uluslararası Tepkiler ve Diplomasi
Madleen gemisine yapılan müdahale, dünya genelinde sert tepkilere yol açtı. İran, baskını “korsanlık” olarak tanımlarken, Yunanistan’daki KKE partisi, İsrail’in eylemini “soykırım politikalarının bir parçası” olarak kınadı. Birleşmiş Milletler, geminin 5 İsrail botu tarafından çevrildiğini doğruladı. Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Ordu’nun serbest bırakılmasının beklendiğini açıklarken, diğer Türk aktivist Yasemin Acar’ın durumu hakkında henüz net bilgi verilmedi. Ordu’nun Almanya’ya gönderilecek olması, Türkiye’nin diplomatik çabalarının bir sonucu olarak görülüyor, ancak gözaltındaki diğer aktivistler için uluslararası baskının artırılması gerektiği vurgulanıyor.
Gazze’deki İnsani Kriz
Madleen gemisi, Gazze’deki ağır insani krize dikkat çekmeyi amaçlıyordu. İsrail’in 2 Mart’tan bu yana uyguladığı abluka, bölgede açlık ve susuzluk kaynaklı ölümlere yol açıyor. Son bir haftada 30’dan fazla sivilin hayatını kaybettiği belirtilirken, Madleen’in taşıdığı yardımlar, bebekler ve çocuklar için hayati önem taşıyordu. Özgürlük Filosu’nun daha önceki gemisi Conscience, Malta açıklarında İHA saldırısına uğramış, bu da misyonların karşılaştığı riskleri gözler önüne sermişti. Aktivistler, bu tür eylemlerle Gazze’deki krize küresel farkındalık yaratmayı hedefliyor.