ABD Başkanı Donald Trump Çin ile ticaret anlaşmasını duyurdu ve dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki gerginliği azaltan bir çerçeve anlaşmasının tamamlandığını 11 Haziran 2025’te açıkladı. Londra’da 9-10 Haziran’da yapılan yoğun görüşmeler sonucunda varılan anlaşma, Çin’in nadir toprak elementleri ihracat kısıtlamalarını hafifletmesini ve ABD’nin yarı iletken teknolojisi ihracatına yönelik bazı engelleri kaldırmasını içeriyor. Trump, sosyal medya platformu Truth Social’da yaptığı paylaşımda, anlaşmanın “tamamlandığını” ve her iki tarafın da kazançlı çıktığını belirtti; bu gelişme, sosyal medyada gündem oldu.
Londra’daki Kritik Görüşmeler
Trump Çin ile ticaret anlaşmasını duyurdu açıklaması, ABD ve Çin heyetlerinin Londra’da iki gün süren görüşmelerinin ardından geldi. Görüşmelere ABD’den Ticaret Bakanı Howard Lutnick, Hazine Bakanı Scott Bessent ve Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer katılırken, Çin’i Devlet Konseyi Başkan Yardımcısı He Lifeng temsil etti. Görüşmeler, Mayıs 2025’te Cenevre’de varılan 90 günlük tarife indirimi anlaşmasının devamı niteliğindeydi. Lutnick, görüşmelerin “olumsuz havayı dağıttığını” ve “pozitif ticaretin yolunu açtığını” belirtirken, anlaşmanın özellikle nadir toprak elementleri ve mıknatıslar gibi kritik malzemelerin ticaretini kolaylaştırdığı vurgulandı. Anlaşma, 9 Temmuz’da sona erecek tarife indirimi süresini uzatmayı hedefliyor.
Anlaşmanın Temel Unsurları
Anlaşma, Çin’in ABD’ye nadir toprak elementleri ve mıknatıs ihracatındaki kısıtlamaları kaldırmasını, buna karşılık ABD’nin Çin’e yarı iletken programlama teknolojisi ve havacılık parçaları ihracatını kolaylaştırmasını içeriyor. Trump, Truth Social’da “Tam mıknatıslar ve gerekli tüm nadir toprak elementleri Çin tarafından hemen sağlanacak” diyerek anlaşmanın detaylarını paylaştı. Ayrıca, ABD’nin Çin ithalatına uyguladığı tarifeler toplamda %55’e (Cenevre’deki %30’dan artışla), Çin’in ABD ithalatına uyguladığı tarifeler ise %10’da sabit kalacak. Anlaşma, Çinli öğrencilerin ABD üniversitelerine erişimini de destekliyor, ancak Trump bu konuda güvenlik kontrollerinin süreceğini ekledi.
Ticaret Savaşının Arka Planı
ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşı, Trump’ın Nisan 2025’te “Kurtuluş Günü” ilan ederek Çin ithalatına %145’e varan tarifeler uygulamasıyla yeniden alevlenmişti. Çin, buna %125’lik tarifeler ve nadir toprak elementleri ihracatına kısıtlamalarla yanıt vermişti. Cenevre’de Mayıs 2025’te varılan anlaşma, bu tarifeleri sırasıyla %30 ve %10’a düşürmüş, ancak son haftalarda her iki taraf da birbirini anlaşmayı ihlal etmekle suçlamıştı. Trump, 30 Mayıs’ta Çin’in taahhütlerini yerine getirmediğini iddia ederken, Çin Ticaret Bakanlığı, ABD’nin yapay zeka çipi ihracatına getirdiği yasakları eleştirmişti. Londra’daki görüşmeler, bu gerginliği hafifletmek için kritik bir adım oldu.
Küresel Piyasalara Etkisi
Trump Çin ile ticaret anlaşmasını duyurdu haberi, küresel piyasalarda olumlu bir dalga yarattı. Anlaşmanın duyurulmasının ardından Wall Street’te S&P 500 %3,2, Dow Jones %2,6 ve Nasdaq %4 yükseldi. Çin yuan’ı altı ayın en yüksek seviyesine ulaşırken, Avrupa borsaları da pozitif bir seyir izledi. Analistler, anlaşmanın geçici de olsa tedarik zincirlerini rahatlattığını ve özellikle otomotiv, havacılık ve teknoloji sektörlerinde üretim kesintisi riskini azalttığını belirtti. Ancak, Macquarie Bank, %30’luk tarifelerin bile Çin’den ABD’ye ihracatı üçte bir oranında düşürebileceği uyarısında bulundu. Tüketiciler için ise fiyat artışları ve ürün kıtlığı riski henüz tam anlamıyla ortadan kalkmış değil.
Tarafların Tepkileri ve Gelecek Beklentileri
ABD tarafında, Hazine Bakanı Bessent, anlaşmayı “daha kapsamlı bir anlaşma için temel” olarak nitelendirirken, Ticaret Temsilcisi Greer, görüşmelerin Çin’in pazarlarını Amerikan ürünlerine açma hedefiyle devam edeceğini belirtti. Çin Ticaret Bakanlığı, anlaşmayı “karşılıklı saygı ve iş birliği” olarak tanımladı, ancak gelecekteki “yapısal çelişkilerin” çözümü için temkinli bir yaklaşım sergiledi. Çinli yorumcu Hu Xijin, anlaşmayı “eşitlik ilkesine dayalı bir zafer” olarak nitelendirirken, bazı uzmanlar Çin’in müzakerelerde psikolojik üstünlük kazandığını savundu. Her iki taraf da, Xi Jinping ve Trump’ın nihai onayıyla anlaşmanın resmiyet kazanacağını belirtti.
Fentanyl Krizi ve Diğer Konular
Anlaşma, ticaretin ötesinde, ABD’nin Çin’den gelen fentanyl öncü kimyasallarının akışını durdurma çabalarını da içeriyor. Bessent, Cenevre görüşmelerinde Çin’in bu konuda “ciddi bir iş birliği” sergilediğini ve sorunun büyüklüğünü anladığını ifade etti. Trump, fentanyl krizine yönelik %20’lik özel tarifelerin devam edeceğini vurguladı. Ayrıca, anlaşma, Çin’in ABD’den daha fazla tarım ürünü ve enerji alımı yapma olasılığını da gündeme getirdi, ancak bu konuda somut taahhütler henüz açıklanmadı. Uzmanlar, bu tür alımların geçmişte olduğu gibi uygulanmasının zor olabileceğini belirtiyor.